Kadın ve İş

İslamiyet’ten önce kadının neredeyse hiç değeri yoktu. Araplar sapkınlık eseri, kız çocuklarını diri diri gömüyorlardı. Kâbe etrafında kadınlar çıplak bile dolaşırlardı.
Müslümanlık geldikten sonra bunlar ortadan kalktı...
Müslümanlar gerçeklerle şereflenmiş ve adaleti tadmış olarak yüzyıllarca devam etmişlerdir islam ile yaşamaya...
Müslümanlık Doğuda olduğu gibi batıya da ulaştı fakat batıdakiler cahilliklerinde ısrarcılar gördüğüm kadarıyla...
“Kadının ruhu var mıdır? Yok mudur?” diyerek kiliseler çok düşünmüş. Dışarıya aldırmadan kendi kurallarıyla kendi dinlerini bile değiştiren bu zihniyetler yıllarca zulmün daniskasını yapmıştır kadınlara! Şimdi olduğu gibi...
İnsanları ilimden, gelişmeden, araştırmadan zorla mahrum bırakmış ve ceplerini geniş diktirmişler papazlar yıllarca...

Yeni çağda da kadın erkek eşittir diyerek her türlü hammallıkta çalıştı kadınlar.Rusya gibi fakir ülkelerden kadın işçiler para karşılığı cezbedilip çalıştırılıyor. Çünkü erkeklerin yapmadığı işleri kadınlara yaptırmak için, “Hakkınızı yedirmeyin! Çalışın! Eşitlik var!” düşüncesini bazı bilir kişiler farklı aşılıyor...
Zamane insanatı kadınlara zulmediyor kendi usullerince. Ticaretin her alanına kadınları kullanarak büyük paralar döndüren fırıldak kişiler.
Halka satılmak istenen her ürün XY düzlemi ile beraber sunuluyor tüketiciye.
Araba fuarlarında lüks arabaların yanında, üstünde ve diğer yönler doğrultusunda arabaya yakın temas halinde sırıtkan ve az elbiseli kadınlar... Neden kadın?
Madem ki arabanı pazarlıyorsun, arabanın kapısını bagajını açacaksın. Kadını açmanın mânası ne?
Manası tabiki pahalı müşterinin ucuz beyni... Ve asıl şaşılacak olan şey ise; iyi veya kötü birer kişiliği olan kadın orada öylece durup arabanın bir aksesuarı gibi pazarlanmayı nasıl içine sindirebiliyor?
Günümüzde gofret, çubuk kraker, dondurma gibi yiyecekleri de kadınları kullanarak pazarlıyorlar.
...
Kadınlar adalet sancağı olmadan çalıştırılıyorlar. Yoksa memlekette kadınların çalışması fazlasıyla gerekli. Hekim, öğretmen, dokuma, gıda sektörü, polis vesaire vesaire...Bilhassa kadınlar için gerekli...
Fakat özellike erkeklere hizmet eden mesleklerde kadınların bulunması hiç de hoş değil.
Ya da kadınlara has bazı durumlar için erkek meslektarların konumu hiç hoş değil.
Bir bayanın hastalıklarını en iyi ve en rahat anlatacağı kişi bayandır. Muayene esnasında olması gereken her ne ise, daha rahat olması için gene bir bayan hekim gereklidir.
Mesela bir kadın doğumu sırasında kadına müdahele eden hekim neden erkek ola ki?
Bayan iseniz kendinizi, erkek iseniz kız kardeş, anne,teyze,nine veya eşinizi düşünün? Sizce uygun mu?
...
Bir bayan için en iyi pisikoterapi görebileceği, derdini en ince ayrıntısına kadar çekinmeden anlatacağı uzman hekim gene bayan olsa her yerde, pek güzel olurdu.
...
Örnekler tek tek arttırılabilir. Fakat sayfa uzunluğu da artıyor beraberinde... Konuyu bitirelim.
...
Aklıma gelenleri de yazayım.
Müslümanlıkta kadın sultan gibi bir konuma konulmuş. Kadına fazlasıyla değer verilmiş fakat buna rağmen mesuliyetler erkeğe yüklenmiştir...
Kadın ev içinde ve dışında çalışmak, para kazanmak zorunda değildir. Bir kadın çalışmak istemiyorsa zorlanamaz. Kocası evine ve eşine bakmak zorundadır. Evli değilse babası, babası yok ise en yakın akrabası ona bakmak, onun her ihtiyacını karşılamak zorundadır! Eğer hiç akrabası yok ise devletin sandığı ona bakar.
Geçimin yükü kadın ve erkek arasında paylaştırılıp kadına mesuliyet verilmemiştir. Asla bir kadın tarlada, fabrikada ya da herhangi bir işte çalışmaya zorlanamaz! Ailesine ve kendine faydalı olmak, çalışmak isterse o ayrı tabi. Her alanda bayan meslektarlar bilinçlice çoğalmalı.
Bilinçli bir şekilde, mesleğini icra edip dinine ters durumda olmadan çalışan kadına ne mutlu... Onlar parayla beraber başka şeyler de kazanırlar.
Sadece para kazanan, duygusuzca hammallık eden kadına da ne yazık...

12.03.2008

Başka bir makaleden esinlenip yazdığım bir yazım.